İngiltere Büyükelçisi dört yıllık görev süresini tamamladı

Genç bir diplomat olarak 1984’te Ankara’da başladığı kariyerini yine Ankara’da büyükelçi olarak tamamlayan İngiltere Büyükelçisi Sir Dominick Chilcott, özellikle Brexit sonrasında Türkiye-İngiltere ilişkilerinin gelişmesine ve taraflar arasında yeni bir dönemin başlamasına yaptığı katkıyla biliniyor. Deneyimli Büyükelçi Hürriyet’e konuştu.

Türkiye’deki görev sürenizin sonundasınız ve ayrılıyorsunuz

Dürüst olmak gerekirse karışık duygular içindeyim. Türkiye’de birçok iyi dostumu geride bırakmaktan üzgünüm. Türkiye’deki iki görevim sırasında ben ve eşim birçok harika anılar biriktirdik. Ankara’da İngiliz büyükelçisi olarak görev yapmak muazzam bir ayrıcalık; ancak gerçekten mükemmel meslektaşlarla birlikte yaptığım bu ilginç işi ve bu işle bağlı prestiji aniden kaybedecek olmak gerçek bir şok. Öte yandan, hayatımın bir sonraki bölümünü ve emekliliğin getirebileceği fırsatları sabırsızlıkla bekliyorum.

Sizin için Türkiye ile ilgili unutulmaz olan şey nedir?

Hepsinden bahsetmek için çok fazla unutulmaz şey var. Yüzyıl öncesinin düşmanları için büyük bir dostluk ruhu içinde her yıl Gelibolu’da düzenlenen anma törenleri çok duygulandırıcı. Bir restoranın terasından gece vakti Boğaz’ın manzarası rakipsizdir. Erciyes Dağı’nda veya Kartalkaya’da bir polis koruma görevlisi eşliğinde kayak yapmak daha önce hiç yaptığım bir şey değil. Ve Mustafa Kemal Atatürk’ün muhteşem mozolesine çelenk bırakan kıdemli bir İngiliz ziyaretçinin resmi maiyetinin bir parçası olmaktan asla bıkmam.

Birçok ülkede görev yaptınız. Türkiye’yi farklı kılan şey ne sizce?

Benim ilk ve son görev yerim Ankara. Yani Türkiye benim kariyerimin başı ve sonu oldu. Bu ülkeye ve bölgesine ilgim hep sürdü. Türkiye’ye dönmek istemem benim için ne kadar önemli olduğunun kanıtı.

Türkiye-İngiltere ilişkileri özel bir konuma gelmiş gibi görünüyor

Diplomatik bir klişe olacak ama Türkiye ve Birleşik Krallık arasındaki ilişkiler gerçekten mükemmel. Avrupa kıtasının ucunda kıyısında yer alan büyük güçleriz. Türkiye bizim için bölgedeki kapsamlı sorunlar açısından önemli bir ortak.

Türk halkına vermek istediğiniz son bir mesajınız var mı?

Türk halkının Batı’yı düşman olarak değil bir dost olarak görmelerini isterim. Kişisel bir not olarak, emekli olduktan sonra geri dönüp bu harika ülkenin tadını çıkarmaya devam etmeyi dört gözle bekliyorum.

Türkiye’de en çok nereleri sevdiniz?

Çok fazla olduğu için bu soru da gerçekten çok zor. Gelibolu Yarımadası’nı seviyorum. Muhteşem manzarası ve güzel yürüyüş yollarıyla çok iyi korunmuş doğal bir alan. İstanbul’un, sadece Türkiye’de değil, herkesin dünyada ziyaret edilecek en iyi yerler listesinde olması gerektiğini söylemeye gerek bile yok. Üçüncüsü, insanlığın eski eserleri ile doğanın güzelliğinin güzel bir uyumunu yakalamayı başaran antik Aphrodisias kenti. Türkiye’nin birçok eski klasik ve klasik öncesi yerlerini de seviyorum: Kayıp Hititlerin büyüsüne sahip Boğazkale, insanlığın en eski yapıları arasında yer alan Göbeklitepe ve Çatalhöyük ve müthiş lokasyonlarıyla Sagalossos ve Termessos… Hayranlık duyulacak uzun bir liste bu.