İşsizlik yardımına başvuran kişi sayısı, ekim ayında 3 bin 300 arttı

İşsizlik maaşı talebinde bulunanların sayısı eylül ayına göre 3 bin 300 artarak 17 bin 300’lük tahminin oldukça altında kaldı ve faaliyetler yavaşlasa bile mevcut işçi eksikliği nedeniyle iş gücü piyasasının hâlâ sıkı olduğunun altını çizdi. Eylül ayı rakamlarında da düşüş yönlü büyük bir revizyon yapıldı ve başlangıçta bildirilen 25 bin 500 yerine sadece 3 bin 900 artış rapor edildi.

Ancak ekonomik yavaşlamaya rağmen şirketlerin işçi bulmakta zorlanmasıyla, istihdam yaratma ivmesinin daha da zayıfladığı görüldü.

Ulusal İstatistik Ofisi (ONS), boş pozisyonların üst üste dördüncü ayda 46 bin azaldığını ancak ekim ayına kadar olan üç aylık dönemde 1,225 milyon ile tarihsel olarak yüksek bir seviyede kaldığını söyledi.

İş gücü piyasasının sıkılığına ilişkin bir başka gösterge de ikramiyeler hariç ortalama kazanç artışının eylül ayına kadar olan yılda (verilerin mevcut olduğu son ay) hızlanarak daha önce artış yönlü revize edilmiş olan yüzde 5,5 puandan yüzde 5,7’ye yükselmesi oldu.

Açık pozisyonların işsizlere oranı 1,0 seviyesinde kalarak ekonomi genelinde iş gücü açığı anlamına gelen yüksek bir seviyeye daha işaret etti.

Özel sektördeki ücretler yüzde 6,6 oranında artarken kamu sektöründekiler yalnızca yüzde 2,2 oranında yükseldi.

Her ne kadar kazançlar hâlâ yüzde 10 civarındaki enflasyon oranının oldukça altında seyrediyor olsa da rakamlar, ekonomide İngiltere Merkez Bankasının faiz artırımlarını durdurmasına olanak tanıyacak gerekli esnekliğin olmadığına işaret ediyor ve iş gücü açığı eğiliminin altını çiziyor.

İş gücünden ayrılanların sayısı artarak ekonomik faaliyet oranını yüzde 0,2 artışla yüzde 21,6’ya yükseltirken uzun süreli hastalıklardan kaynaklı ayrılmalar da 363 bin’e yükseldi.

İşsizlik oranı yüzde 3,6 oldu. Ofis, geçen ay yaptığı açıklamada, “uzun zamandır devam eden COVID-19” olgusunun uzun süreli hastalıklardaki artışa katkıda bulunduğunu belirtmiş ve ikinci çeyrekte yaklaşık 75 bin kişinin koronavirüsün uzun vadeli etkilerini yaşadığını öngörmüştü.

Ancak son aylardaki en büyük artışın “diğer” hastalık türlerinden kaynaklanması, temel neden konusunda bir miktar belirsizlik yarattı.

ONS, Ulusal Sağlık Hizmetlerinin pandemi sonrasında kronik hastalıklarla ilgili biriken sorunları çözme konusundaki sıkıntılarının da genel artışa katkıda bulunmuş olabileceğini, zira prosedürler için ortalama sevk sürelerinin son iki yılda neredeyse iki katına çıkarak yaklaşık 14 haftaya ulaştığını belirtti.