Britanya’daki erkeklerin çoğunun beden algısı bozukluğu belirtileri gösterdiği ortaya çıktı

Yeni bir çalışma, Britanya‘daki hem erkek hem de kadınların önemli bir oranının beden algısı bozukluğu belirtileri gösterdiğini ve düşük beden güveninin hayatlarının farklı yönleri üzerinde olumsuz bir etkisi olduğunu söylediklerini ortaya koydu.

Sosyal girişim Better tarafından yapılan bir ankete göre erkeklerin çoğu (yüzde 54) ve kadınların neredeyse yarısı (yüzde 49) beden algısı bozukluğu belirtileri gösteriyor.

Britanya’daki erkeklerin çoğunun beden algısı bozukluğu belirtileri gösterdiği ortaya çıktı

Hem erkek hem de kadınlardan oluşan 2 bin katılımcıyla yapılan bir anket, erkeklerin ve kadınların yaklaşık üçte birinin “sıklıkla” bedenlerini “kaslı veya yeterince zayıf” hale getirmek hakkında düşünürken, kadınlara kıyasla (yüzde 27) daha fazla erkeğin (yüzde 34) hasta veya yaralı olmasına rağmen egzersiz yaptığını ortaya koydu.

Yaklaşık aynı oranda erkek ve kadın (sırasıyla yüzde 26 ve yüzde 23) bir antrenmanı kaçırmaktan endişe duyduğunu söyledi. Fakat kadınlara kıyasla (yüzde 15) daha fazla sayıda erkek (yüzde 24), bir antrenman programını ya da diyeti sürdürmek için iş yükümlülüklerinden veya sosyal faaliyetlerden feragat etti.

Gençlerinse beden algısı bozukluğu belirtileri yaşama olasılığı daha yüksekti; yüzde 81’i bu şekilde hissettiğini itiraf etti. 18 ila 24 yaşındakilerin yarısından fazlası (yüzde 51), bir antrenman programını sürdürmek için iş yükümlülüklerinden veya sosyal faaliyetlerden feragat ettiğini söyledi.

Güven eksikliği hem erkekleri hem de kadınları etkilese bile ankete göre erkeklere kıyasla (yüzde 23) daha fazla kadın (yüzde 42), nadiren beden güveni hissettiğini veya hiç hissetmediğini belirtti.

Beden güveninin düşük olduğunu bildiren kişiler arasında, erkek katılımcıların çeyreği bunun sosyal hayatlarını ve aşk hayatlarını olumsuz etkilediğini söylerken, aynı şeyi ifade eden kadınların oranıysa üçte bir oldu.

Neredeyse tüm alanlarda kadınlar, düşük beden güveninin kendilerini erkeklere kıyasla daha olumsuz etkilediğini söyledi. Bu alanlar arasında sosyal hayat ve aşk hayatı (erkeklerin yüzde 25’ine kıyasla kadınların yüzde 35’i) ve akıl sağlığı (erkeklerin yüzde 17’sine kıyasla kadınların yüzde 36’sı) yer alıyordu.