290 milyon sterlinlik fonun büyük bölümü, Asya-Pasifik ülkelerine aktarılacak.
274 milyon sterlin: Asya-Pasifik ülkelerinde iklim eylem planlaması ve yatırımını desteklemek, doğayı koruma projeleri geliştirmesini kolaylaştırmak ve düşük karbonlu kalkınmayı teşvik etmek için kullanılacak.
15 milyon sterlin: Gelişmekte olan ülkelerin iklim krizine yanıt verecek çözümler geliştirmeleri için kullanılacak.
1 milyon sterlin: İklimle bağlantılı felaketler dahil acil durumlarda, küresel insani yardımın daha hızlı ve etkili bir biçimde sağlanması için kullanılacak.
290 milyon sterlinlik fon İngiltere’nin dış yardım bütçesinden sağlanacak. İngiltere hükümeti geçtiğimiz ay, dış yardım bütçesini, ulusal gelirin yüzde 0.5’ine düşüreceğini açıklamıştı. Bu karar en erken 2024-2025’e kadar geçerli olacak.
Hükümetin kıdemli iklim değişikliği danışmanları, kesintiyle birlikte İngiltere’nin yoksul ülkelere “uzun vadeli iklim yardımı yapamayacağına ya da bu yardımlar konusunda ciddi olmadığına” işaret ettiğini söylemişlerdi.
Gelişmekte olan ülkeler, yıllık sera gazı salımlarını azaltarak 2050’den önce “net sıfır” karbom emisyonu hedefine ulaşırken, iklim değişikliğine uyum sağlayacak yatırımları yapabilmek için yıllık 100 milyar dolarlık iklim finansmanına ihtiyaç duyuyor.
Gelişmekte olan ülkeler, küresel ısınmaya sebep olan sera gazı salımlarının çok küçük bir bölümünden sorumlu. Bugün dünya nüfusunun en zengin yüzde 1’inin salımları, en yoksul nüfusun yüzde 50’sinin salımlarını ikiye katlıyor. Buna karşın iklim krizinin yıkıcı etkilerinden en çok bu ülkeler etkileniyor.
Daha zengin ülkeler, 2009’da gelişmekte olan ülkelere 2020 yılına kadar yıllık 100 milyar dolarlık iklim finansmanı sağlanacağını taahhüt etmişti bu plan gerçekleşmedi.
100 milyar dolar için bugünkü hedefse 2023 olarak belirlendi. İngiltere’nin Uluslararası Ticaret Bakanı Anne-Marie Trevelyan, bu kararla ilgili olarak hayal kırıklığını paylaşmış ve daha fazla insanın yoksulluğa itilmeden dünyanın ”hemen şimdi harekete geçmesi’ gerektiğini belirtmişti.
Zengin uluslar, tarih boyunca salımları için yasal bir yükümlülük altına girmediler. Çünkü böyle bir faturanın bilançosu trilyonları bulabilir.
Bugüne kadar yalnızca İskoçya, ekonomileri iklim krizinden zarar gören ülkelere 1 milyon sterlinlik bir telafi fonu taahhüt etti.
Konuyla ilgili yorumunda Bangladeş’teki Uluslararası İklim Değişikliği ve Kalkınma Merkezi Direktörü Saleemul Huq, gelişmiş bir ulusun küresel ısınmaya katkısının sorumluluğunu ilk kez aldığını belirtti.
Huq, İskoçya’nın ilk olduğunu ama son olmayacağına inandığını da söylüyor.